İstanbul’un Prens Adalar , Marmara Denizi’nde bulunan dokuz ada ve küçük adacıktan oluşan bir takımadadır.
 Birçok tarihçi bu ismin, Bizans İmparatorluğu’nun on asırlık döneminde adalardaki manastırlarda tecrit edilmiş sayısız din adamı, Büyük Saray efradından prens ve prensesler, hatta imparator ve imparatoriçelerden kaynaklandığını söylemektedir.
 
İstanbul’un en önemli turistik alanları olan adalar takımı, özellikle bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistleri tarihi ve doğal güzellikleri ile ağırlamaya devam ediyor.
 
Gelin bu adaları beraber tanıyalım;
 
Büyükada
Adalar arasında en geniş alanı kaplayan Büyükada yerli ve yabancı turistler tarafından an fazla rağbet gören adadır. Adada zorunlu ve izinli araçlar hariç ulaşım elektrikli bisiklet gibi motorsuz araçlarla sağlanmaktadır.
Adanın en tepesinde Aya Yorgi Manastırı ve kilisesi, Hristos kilise ve manastırı ve Rum yetimhanesi bulunmaktadır. Kumsal semtindeki Ayios Dimitrios kilisesi de Büyükada’nın önemli dini yapılarındandır.
 
 
 
Heybeliada
Prens takımlarının ikinci büyük adasıdır. Bu ada Rum Ortodoks Hristiyanlar için önemli bir dini merkezdir. İstanbul adalar arasında en yeşil alan ünvanına sahip bu ada rengarenk erguvanları ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmayı başarıyor. Tarihi köşkleri, kilise ve manastırları, müzeleri, plajları ile tarihi bir yolculukla beraber eğlenceli vakitler de vaad ediyor.
 
Burgazada
Prens adaları içinde en büyük üçüncü ada olan Burgazada, yuvarlak biçimi ile diğer adalardan ayrılıyor. En güzel zamanları nisan ile ağustos ayları arasındaki zamanlardır. Sakin ve korunaklı bir yer izlenimi ile şehir karmaşasından uzaklaşmak için birebir.
 
Bu küçük adadaki keşif gezinizde en popüler yerler arasında, St. George Rum Ortodoks Manastırı, Ayazma Çeşmesi ve Hagios Ioannis Prodromos Kilisesi’dir. Ada ayrıca tenha Çam Limanı Plajı ve popüler Şehir Plajı Plajı da dahil olmak üzere birçok plaja ev sahipliği yapmaktadır.
 
Kınalıada
Kınalıada, ismini kumtaşı uçurumlarının kızılımsı renginden almaktadır. Bu ada, Prens Adaları’nın arasında İstanbul’a en yakın adadır. Yeşillik alan bakımından diğer adalara göre daha fakir, maden ve taş bakımından daha zengindir. Bu adada çok sayıda ücretsiz halk plajı vardır.
 
Yaz aylarında günübirlik bir seyahat planlayarak, yorgunluğunuzu adanın temiz sularında atabilirisiniz.
Sahil kısmında zengin deniz ürünleri mutfağına sahip restorantlar bulunmaktadır. Bu restorantlarda, Kınalıada’nın muhteşem günbatımı manzarasına karşı bir lezzetli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.